T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ŞANLIURFA / VİRANŞEHİR - Şehit Seyyit Kadir Denel İmam Hatip Ortaokulu

Sorumluluk

SORUMLULUK

Sorumluluk, kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi zorunluluğudur.

Sorumluluk, karakterin en önemli öğelerinden biridir. Sorumlu olan kişi kendi üzerine düşen görevleri ve işlevleri zamanında ve istenilen şekilde istenilen biçimde yerine getirmek zorundadır. Sorumluluk duygusu ya küçük yaşta doğal olarak varolan çevre dolayısıyla insanın içinde yereder veya daha sonra dışardan verilen eğitimle yaratılır. Sorumsuz insan sürekli başkaları tarafından güdülen insandır.Sorumlu insan ise, yapılması gereken bir işi zamanında yapabilmek için inisiyatifi ele alıp kendiliğinden harekete geçebilen insandır.

Sorumluluk kavramı deyince aklımıza bir bireyin ailesine, arkadaşlarına ve akrabalarına olan görevleri gelmektedir. Fakat bir bireyin kendisine karşı yerine getirmesi gereken görevleri yani sorumlulukları da vardır. İnsanların başkalarına karşı ne kadar sorumlulukları varsa kendine karşı bir çok sorumluluğu vardır. İnsanlar her ne kadar başkalarına karşı sorumluluklarını göz ardı etse de kendine karşı sorumluluklarını göz ardı etmemelidir çünkü kendine olan sorumluluklarını aksatırsa yaşamı ve düzeni bozulur.

İnsanların kendine olan sorumlulukları bedenimize karşı sorumluluklarımız ve ruhumuza karşı sorumluluklarımız olmak üzere iki kısımda incelenebilir.

Bedenimize karşı sorumluluklarımız;

– Beslenmek için kullandığımız gıdalara dikkat etmeliyiz ve bedenimizin sağlığı için dengeli beslenmeliyiz.

– Vücudumuzu dış etkilerden gelen hastalıklardan korumalıyız ve önlemler alarak sağlığımızı korumalıyız.

– Bedenimizi pisliklerden korumalıyız ve bedenimizi temiz tutmalıyız. Bedenimizin temizliği için beden temizliğimiz oldukça önemlidir.

Ruhumuza karşı sorumluluklarımız;

– Ruhumuzu asılsız ve yanlış düşüncelerden arındırmalıyız ve ruhumuzu daraltmamalıyız.

– Ruhumuzu bize fayda sağlayacak bilgilerle doldurmalıyız.

– Ruhumuzu kötü ve zararlı huylardan ve fikirlerden arındırmalıyız.

Çevreye Karşı Sorumluluklarımız: İnsanın içerisinde yaşamını sürdürdüğü ve faydalandığı doğal çevresi ile, beraber yaşadığı sosyal çevreye karşı birtakım görev ve sorumlulukları vardır. İnsan, çevresi ile ilişkilerini sorumluluk bilinci içerisinde sürdürmeli, doğal ve sosyal çevresinin gelişimine katkıda bulunmalıdır. Çevreye karşı yıkıcı ve bozucu davranışlarda bulunan insan, büyük sıkıntı ve problemlerle karşılaşmakla beraber, hem kendisine, aynı zamanda başkalarına zarar vermektedir. Çevre problemleri, canlı çeşitlerini ve doğal dengeyi bozmaya dek varabilmektedir. Dinimiz tüm insanları çevre bilinci ve sorumluluğuna ulaştırma amacı gütmektedir. Sorumluluk bilinci insanın sahibi olduğu her şeyi dengeli bir şekilde kullanmaya sevk etmektedir. Çevre problemleri tabiatta bulunan dengenin bozulması sonucunda meydana gelmektedir. İnsanın tabiatın dengesini koruma bilincinde olması, bu sorumluluğu taşıması gerekir. Hiçbir şey değilse bile kendi yaşamının devam etmesi buna bağlıdır.

Doğal çevreye sahip çıkmak, bütün insanlığın en önemli vazifelerinden bir tanesidir. Çevrenin bozulması ve çevreye zarar verilmesi, insanın evrensel ahlaki değerlerden uzak kalması ve yozlaşmasının sonuçlarındandır. Doğayı neden sevmeli olduğumuzu ve doğayı korumak için neler yapabileceğimizi de bir düşünmekte fayda var.

Kişi, kendi doğal çevresi ile ilişkilerini dostluk ile sevgi temelinde kurmalıdır. Çünkü tabiat insana emanet edilmiştir. İnsan, hizmetine sunulmuş doğayı koruma sorumluluğuna sahiptir. Evrenin insanın hizmetine verilmesi, ona evrendeki varlıkları bilinçsiz bir biçimde, düşmanca ve hoyratça kullanma hakkını hiçbir zaman tanımaz. Aksi durumda doğa, insana hizmet etmekten öte, ona zarar vermeye başlar. Doğal dengenin insan eli ile zarar görmesi ve doğal çevrenin insanlarca kirletilmesi, yalnızca insanın değil, dünyadaki bütün canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Unutmayalım ki çevresine karşı duyarsız kalarak sorumluluk görev ve bilinci ile davranmayan kişi ve toplumlar, insanlık tarihi süresince büyük sıkıntı ve yıkımlar ile karşılaşmışlardır.

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 13.01.2016 - Güncelleme: 02.10.2020 17:48 - Görüntülenme: 639
  Beğen | 0  kişi beğendi